Palas (gölova) Tuzla Gölü, insanların olumsuz etkilerinden ve çevre şartlarından kısmen kurtulmayı başaran tek tuzlu göldür. Palas Ovası'nda bulunan gölün Kayseri'ye uzaklıık mesafesi ise 40 km.'dir. Bu haliyle göl, Palas Ovası'nın 106 km.'sine tekabül etmektedir. Gölün en derin yerinin güneybatıda 15 m.’yi bulduğu gözlenmiştir. Gölün deniz seviyesinden yüksekliği 1131 m.'dir. Kırkkız ve Işıl Tepesi, Elmalı ve Göztepe gibi önemli yükseltiler arasında kalan çöküntü ve düz araziye Palas Ovası ismi verilmiştir. Ova bu haliyle kapalı havzadır.
Göl kuzey-güney yönünde Palas Ovası' nın batısında yer almaktadır. Değirmen, Yertaşpınar, Körpınar, Başpınar ve Soğukpınar dereleri gölün önemli su kaynaklarındandır.
Ovanın batısında yer alan göl, kuzey-güney yönünde, ince uzun bir görünüme sahiptir. Derelerin yanı sıra kışın kar sularının erimesi ve bahar ayıyla yağan yağmurda ve oluşan su taşkınlarıda gölün su kaynakları arasında sayılabilir. Gölün çevresinde sazlıklar, sulak çayırlar, tuzcul bitki bızkırları, mera ve tarım alanları bulunur. Yazın yağışın olmaması ve sıcaklık nedeniyle buharlaşmanın artması sonucu gölün suyu buharlaşır bunun sonucunda göl üzerinde kenarlara kaymış durumda 10-15 kalınlığında tuz tabakaları oluşmaktadır. Gölün bu durumundan çevre halkı da önemli ölçüde yararlanmaktadır. Gölden çıkarılan tuz işlenmek üzere şehir merkezindeki tuz fabrikalarında işlenip arıtılarak yemek tuzu haline getirilmektedir. Gölden yalnızca yemek tuzu elde edilebilmektedir. Halk gölden elde ettiği tuzla önemli miktarda gelir elde etmektedir. Gölün çevresinde bulunan mera ve sulak araziler yine halkın hayvanlarını otlatmak için yararlandığı bir bölgedir. Gölün çevresinde bulunan sazlıklar ve halk dilinde "ılgın" denilen bitkiler yazın kuru oldukları zaman kesilir ve kışın yakmak üzere hazırlanır.
Palas Tuzla Gölü 1993 yılında 1. derece doğal sit alanı ilan edidi , aynı zamanda Türkiye'nin yeni Ramsar alanları listesine girdi.
Göl ve çevresi M.Ö. 2. bin yılının başından günümüze kadar Hititler, Dulkadiroğulları ve Osmanlı Devleti gibi birçok devlet ve beyliğin yerleşim alanı olmuş, ticaret ve göç yollarının öemli kesişim noktalarından biri olmuştur. Göl ve çevresi tarihi ipek yolunun da üzerinde bulunmaktadır. O dönemde ticaret için Sultanhanı gibi birçok han bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder