13 Mayıs 2011 Cuma

EĞİRDİR GÖLÜ

 

Türkiye’nin ikinci en büyük tatlı su kaynağı olan Eğirdir Gölü Isparta ili sınırları içinde yer alıyor ve Göller Bölgesi’nin doğal zenginliklerinin başında geliyor.
Türkiye’de uluslararası öneme sahip 135 sulak alandan biri olan Eğirdir Gölü küçük karabatak, macar ördeği, elmabaş patka, tepeli patka ve sakarmeke gibi su kuşlarına ev sahipliği yapıyor. Göl, Önemli Kuş Alanı, İçme ve Kullanma Suyu Koruma Sahası ve Doğal Sit Alanı koruma statülerine sahip. 2009 yılı Kış Ortası Sukuşu sayımlarına göre Eğirdir Gölü, 122 bin sukuşu ile ülkemizde Kızılırmak Deltası’ndan sonra ikinci en fazla sukuşu barındıran sulak alan.
Eğirdir ilçesi başta olmak üzere, göl çevresindeki ilçe, kasaba ve belde nüfuslarının toplamı yaklaşık 80 bini buluyor. Isparta ve Eğirdir için içme suyu temin edilen Eğirdir Gölü çevresine ayrıca balıkçılık, tarım, turizm gibi kullanım olanakları sunuyor.
Tarımsal sulamada yoğun olarak kullanılan gölün çevresinde yaygın meyve tarımı, özellikle elmacılık yapılıyor. %5’lik payıyla dünyada Çin, ABD ve Fransa’dan sonra dördüncü büyük elma üreticisi olan ülkemizde elma üretiminin %20’si olan 500.000 tonluk üretim Isparta ilinde gerçekleştiriliyor. Isparta ve çevresindeki tarımsal üretim Eğirdir Gölü’nün sağladığı sulama suyunun yanında gölün sağladığı iklim etkisi sayesinde var.
Su ürünleri yönünden zengin bir yapıya sahip olan gölde, balıkçılık da çevre yerleşimler için halen önemli bir geçim kaynağı. 25 yerleşim yerinden yaklaşık 300 balıkçı gölde balıkçılık yapıyor. Göl aynı zamanda doğal ve tarihi zenginliğiyle yerli ve yabancı turistler için önemli bir uğrak noktası.
Tehditler
Gerek sahip olduğu biyolojik çeşitlilik değerleri gerekse taşıdığı kullanım değerleri ile öne çıkan göle yönelik birçok tehdit söz konusu:
  • Tarımsal, endüstriyel ve evsel atıklar yüzünden Eğirdir Gölü’nün su kalitesinde düşüş ve ciddi boyutlarda kirlilik yaşanıyor.
  • Göldeki kirliliğin ana kaynağı tarımsal atıklar. Tarımsal üretimde aşırı ilaç ve suni gübre kullanılması, ilaç hazırlama sonrası boş ilaç kutularının çevreye atılması, ilaç araç ve gereçlerinin gölde yıkanması sonucu oluşan tarımsal kirlilik, göle yönelik çok ciddi bir tehdit.
  • Gelendost, Senirkent ve Yalvaç ilçelerinin evsel atıkları ve göl çevresindeki bazı fabrikaların atıkları (özellikle Yalvaç İlçesi’ndeki deri işletmeleri) yeterli arıtmaya tabi tutulmadan göle bırakılıyor.
  • Eğirdir Gölü’nde tarımsal sulama ve içme suyu temini için aşırı su çekilmesi nedeniyle, su seviyesi düşüyor. Gölde 1 Şubat 2009 itibariyle su seviyesi 916,41 metre. Bu, mevsim normallerine göre bir metrelik bir azalma anlamına geliyor.
  • Gölde balıkçılık ve su ürünleri avcılığı bitmek üzere. Aşırı avlanma, üreme alanlarının tahribi ve yasak dönemde yapılan kaçak avcılık sonucunda gölde kerevit, sudak, sazan gibi türler tükenme noktasına geldi. Göldeki balık stoğunun kendini yenileyebilmesi için dört yıl sürecek bir avlanma yasağı kondu.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder