14 Mayıs 2011 Cumartesi

FIRAT NEHRİ



Fırat nehri, Türkiye'nin en verimli ve su potansiyeli en yüksek ırmağıdır.
Fırat nehri Erzincan,Tunceli,Elazığ,Malatya, Diyarbakır, Adıyaman ve Gaziantep il sınırını belirledikten sonra Suriye, daha sonra Irak topraklarına girer. Irak'ta denize uzak olmayan bir noktada Dicle Nehri ile birleşerek Şatt'ül-Arab'ı oluşturur ve Basra Körfezi'ne dökülür. Nehrin en önemli kolları Murat, Karasu, Tohma, Peri, Çaltı ve Munzur Çayları'dır.
Toplam uzunluğu 2.800 km ile Türkiye sınırları içinde kalan bölümün uzunluğu ise 1263 km'dir. 720.000 km² su toplama havzasına sahiptir. Fırat Nehri'nin rejimi Türkiye'deki diğer akarsulara göre daha düzenlidir. Mart ile Haziran ayları arasında yavaş yavaş kabarır, Temmuz ile Ocak ayları arasında çekilmiş olmasına rağmen yine de bol su akışı olur.
Fırat nehri 'nin en önemli kollarından olan Akarsu Sivas Kösedağ'dan doğmaktadır.
Nehir üzerine Türkiye’nin en büyük barajları inşa edilmiştir. Bu barajlardan Keban Barajı(Elazığ), Karakaya Barajı(Malatya-Elazığ), Atatürk Barajı(Adıyaman-Şanlıurfa), Birecik Barajı(Birecik) ve Karkamış Barajı(Kargamış) Barajları tamamlanmıştır. Ayrıca Fırat'ın suyu inşa edilen 2 adet Şanlıurfa tüneli de Harran Ovası ve çevresine yıllardan beri suya hasret topraklara suyu ulaştırmıştır.
Fırat nehrinin Türkiye de en hızlı aktığı yer olan Erzincan da her yıl yüzlerce turist rafting yapmak için buraya akın ediyor. Henüz rafting Türkiye de pek benimsenmese de özellikle Avrupalılar tarafından çok sevilen bir spordur ve aynı zamanda spor yapmak için Türkiye ye geldikleri dallardan en önemlisidir.
 Fırat isminin kökeni [değiştir]Batı dillerinde Fırat nehri, Euphrates olarak geçer. Euphrates adı Yunanca'dan gelen bir sözcüktür. İsmin asıl kaynağı konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır:
1.Eski Farsça'daki Ufratu ve Akad dilindeki Purattu 'dur. Eski Farsça'daki sözcüğün Avesta Farsça'sında geçen huperethuua(geçmesi kolay) olduğu tahmin edilmektedir.
2.Arapça tasasızlık, rahatlık anlamına gelen "ferahat" kelimesinden gelmektedir.
3.Fırat; Akadcada Pu-rat-tu, Sümercede Buranun olarak geçmektedir. Kelimenin Hint-Avrupa kökenli olmadığı, Akadca ve Sümerceden kaynaklandığı, Eski Farsça ve Farsça aracılığıyla diğer dillere geçtiği görüşü ağırlık kazanmaktadır. Eski asur dillerinde de fonetik olarak fırat sözcüğüne yakın olan pratru kelimesi de ilk gelene ait olan anlamında kullanılmıştır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder